Eski Kabile Filmleri

Eski kabile filmleri adlı içeriğimizde sizlere en beğenilen ve popüler eski kabile filmlerinin listesini sunacağız. Aynı zamanda filmler hakkında da detaylı bilgiler vereceğiz.

Eski Kabile Filmleri

Eski kabile filmleri insanların en çok ilgisini çeken film türlerinden birisidir. Bu filmlerde ilkel yaşam insanlara farklı gelmektedir. Doğayla iç içe yaşayan yerli kabilelerin konu edildiği bu filmlerin bazıları yağmur ormanlarında, bazıları ise Afrika’nın ıssız bölgelerinde geçer. Eğer kabile yaşamlarına merakınız varsa ve belgesel izlemek yerine film izlemek istiyorsanız sizler için listelediğimiz en iyi eski kabile filmleri listemize göz atmanızı öneririz.

Okumaya Değer: En İyi 19 Zihin Kontrolü Filmi

En İyi Eski Kabile Filmleri

Apocalypto

Eski kabile filmleri arasında en çok beğenilen ve popüler olan filmler arasındadır. Yönetmenliğini Mel Gibson’ın yaptığı filmin başrolünde Rudy Youngblood vardır. Mayalar kuraklığa çözüm bulmak için orman kabilelerini esir alırlar ve onları kurban ederek sorunu çözeceklerini düşünürler. Jaguar Paw da esirlerden birisidir ve ailesi için hayatta kalıp onları kurtarmak zorundadır.

Dances with Wolves

7 dalda Oscar alan Dances with Wolves filminin hem yönetmenliğini hem de başrolünü Kevin Costner üstlenmektedir. Filmin hem yönetmeni hem de başrolü Kevin Costner’dır ve bu filmle 7 dalda Oscar ödülü almıştır.

Amerikan iç savaşları esnasında John Dunbar isimli bir asker yaralanmıştır. Bacağının kesileceğini düşündüğünden dolayı intihar etmenin daha düzgün bir ölüm olacağına karar verir. Sonrasında atını düşmanın üzerine sürmeye başlar ve şans eseri düşman John’u vuramaz ve dikkati dağılır. John’un bu hamlesinin sonucunda savaş kazanılır ve kendisi kahraman ilan edilir. Ödül olarak da üst düzey bir tedavi hizmeti alır. Sonrasında isteği üzerine batı sınırında sessiz bir yere atanır ve bölgede bulunan Sioux kabilesi ile dostluk ilişkileri kurar.

The Naked Prey

Cornel Wilde, filmin hem başrolünü hem de yönetmenliğini üstlenmektedir. Film Türkçe’ye Çıplak Av isminde çevrilmiştir. Film içerisinde ise, bir grup insan Afrika’da safari tatiline çıkmıştır. Burada bir kabile ile karşılaşırlar ve kabileye hediye vermek istemezler. Kabiledeki yerliler bu durumu hiç beğenmezler ve gruptaki bir kişi dışındaki herkesi öldürürler.

Canlı bıraktıkları kişiye ise kabile lideri son bir şans daha vermek ister ve savaşçılarla birlikte avlanmasına karar verilir. Silahsız ve ekipmansız bir şekilde peşinde olan avcılardan kaçan adam vahşi doğada ölüm kalım savaşı verir.

The Last of the Mohicans

Türkçe’ye Son Mohikan ismi ile çevrilen bu film, James Fenimore Cooper’ın romanından uyarlanmıştır. Filmin yönetmen koltuğunda Micheal Mann otururken başrolde ise Daniel Day-Lewis gibi başarılı bir isim yer almıştır. Müzikleri ile sinema severlerin aklını başından alan yapımda, 18. yüzyıldaki Fransiz ve İngiliz savaşları arasında yerlilerin yaşadıkları aktarılıyor. Yerliler kendilerini savaşın içerisinde bulduklarında Cora ve Alice, Şahingöz isimli bir Kızılderili sayesinde kurtulurlar. Şahingöz aslında bir yerli olmasına rağmen ailesini kaybetmesinin ardından Son Mohikanlar onu büyütmüştür.

La Guerre du Feu

Türkçe ismi Ateş Savaşı olarak bilinen filmin yönetmen koltuğunda Jean-Jacques Annaud oturmaktadır. Filmde 80 bin yıl öncesi anlatılmaktadır. Ateş, Ulam adı verilen bir kabilenin mağara adamlarından uzak tutmak için sürekli başında beklediği en değerli hazinedir. Ateşi bulmaları ise doğa olaylarının nasıl oluştuğunu anlamaya çalışırken olmuştur.

Günün birinde ateş sönmüştür ve tekrar nasıl yakacaklarını bilemezler. İçlerinden Noah, Amoukar ve Gaw adından üç kişiyi ateşi tekrar bulmak için görevlendirirler. Bu üçlü ise birbiriyle oldukça uyumsuzlardır ve yolculuklarında kendilerini büyük tehlikeler beklemektedir.

The Gods Must Be Crazy

Türkçe ismi Tanrılar Çıldırmış Olmalı adlı bu yapımın yönetmenliğini Jamie Uys yapmaktadır. Afrika’da normal bir şekilde yaşamlarını sürdüren bir kabileye gökten bir kola şişesi düşer. Bu olaydan sonra hayatları büyük değişime uğrar. Kola şişesinin Tanrı tarafından özel olarak onlara gönderildiğini düşünürler.

Kabiledeki herkes şişeyi farklı işlevlerde kullanmaya başlarlar. Bazıları müzik aleti gibi, bazıları da çekiç gibi kullanır. Kısa süre içerisinde kola şişesi paylaşılamaz hale gelir ve kabile içerisinde tartışmalara yol açar. Kabile reisi ise bu beladan kurtulma yolu olarak dünyanın sonundan şişeyi aşağıya fırlatmayı önerir.

The Dead Lands

Türkçe’ye Savaşçı olarak çevrilen filmin yönetmenliğini Toa Fraser yapmaktadır. Aynı zamanda filmin başrolünde başarılı oyuncu James Rolleston bulunur. Maori kabilesinin oğlu olan Hongi’nin kabilesi ihanete uğrayarak katledilmiştir. Hongi de bu durum karşısında düşmanlarının hepsini teker teker ortadan kaldırmak ister. Bu sayede sevdiklerinin ruhları huzurla buluşacaktır. Ancak düşmanları sayıca çok fazla ve güçlüdür. Hongi’nin kurtulabileceği tek çaresi, Ölü Bölge adı verilen kimsenin yanına yaklaşamadığı yerip gizemli bir savaşçı ile iş birliği içerisine girmektir.

End Of The Spear

Filmin başrolünde Louie Leonardo bulunmaktadır. Yönetmenliğini ise Jim Hanon yapmaktadır. Türkçe’ye Mızrakların Gücü olarak çevrilen film, gerçek bir olaydan uyarlanmıştır. 1956 yılında Hristiyanlığı yaymak isteyen 5 misyoner kişinin Waodani kabilesinin mızraklarına hedef olduğu bir dönem anlatılır. Micayani isminde bir savaşçı ve bağlı olduğu kabile Ekvator’da normal bir şekilde yaşamlarını sürdürmektedirler. Ancak bir süre sonra mızrakları ile intikam istekleri kabileyi yok oluşa götürecektir.

Birdwatchers

Brezilya’daki çiftçiler sakin bir şekilde yaşamlarını devam ettirmektedirler. Büyük tarlalara sahip olmalarından dolayı sürekli olarak turist ziyaretleri ile karşılaşırlar. Bunun sonucunda toprak sahibi Guarani-Kaiowa halkı rahatsız olmaya başlar. İntiharların gerçekleşmesi ile birlikte de halk dayanamaz ve isyan başlar. Filmin yönetmen koltuğunda Marco Bechis oturmaktadır.